5 Nisan 2009 Pazar

Kediler İçin Kara Bir Gün!!!!

1300'lerde Avrupa

'Kara Ölüm' olarak bilinen veba salgını ilk olarak 1300'lerde Çin'deortaya çıktı. Kurbanların şikayetleri ağrılar, ateş ve bulantıylabaşlıyordu. İnsanların dirseklerinde ve kasıklarında mor kabarıklıklaroluşuyor ve kısa sürede yumurta büyüklüğüne ulaşıp sertleşiyordu. Buyumurtalar patladığında içinden pis kokulu siyah bir madde fışkırıyorduancak bu rahatlama kurban için çok geç oluyordu. Çünkü hasta beş güniçinde ölüyordu.

Bunun bilinen bir tedavisi yoktu ve alınan hiçbir önlem işeyaramıyordu. Seksen yıl içinde hastalık Çin nüfusunu üçte bir oranındaazaltmıştı. İyi işleyen ticaret yolları aracılığıyla da salgın batıyadoğru, Hindistan ve Ortadoğu'ya ilerliyor, her gün binlerce insanınölümüne neden oluyordu.

Hastalığa neyin sebep olduğu bulunamıyordu. 1347'de bozkır savaşçılarıbir Ceneviz şehrini kuşatıp mancınıkla hastalıktan ölmüş cesetlerişehre fırlattılar. Böylece şehrin çoğunluğu hastalığa yakalandı. Bucesetler toplanıp yakıldı ve ardından da gömüldü ancak hastalığınyayılması engellenemedi. Şehir mahvolduğu için Cenevizliler Sicilya'yageri döndü ve hastalığı orada da yaydılar. Hastalık, yeni ve kendisiyleilgili hiç bilgisi olmayan bir nüfusa yayılacaktı. Sicilya üzerindenAvrupa ve Kuzey Amerika da hastalıkla tanıştı ve milyonlarca insanöldü.

Bu salgına hastanın derisinin son aşamalarda koyu mor bir rengedönmesinden dolayı "Kara Ölüm" adı verildi. Derinin bu renge dönüşmesi,soluma sorunları yüzünden kanda oksijenin azalmasından kaynaklanıyordu.Hastalık bir kere bedene girdikten sonra o günün hiçbir tıp tekniğitedavi edemiyordu. Kara ölüm şehirlerin tümünü darmadağın ederkenAvrupa uygarlığının da paniğe kapılmasına yol açtı

Doktorlar salgını durdurmanın yollarını aradılar. Hastalar evlerindekarantina altına alındılar ancak hastalık yine de bir orman yangınıhızıyla yayıldı. Birçok insan kara ölümün, Tanrının onlara günahkaryaşamları yüzünden gönderdiği bir ceza olduğuna inandı. Tanrınınöfkesini yatıştırmak için insanlar günah keçileri aramaya koyuldu.

Bazı dindarlar Tanrının öfkesini kendi üzerlerine çekip insanlarıkurtarmak için kendilerini kırbaçladı. Özellikle Brüksel veStrasburg'da bazıları olanları Musevilerin varlığına bağladı.

Bu panik döneminde binlerce insan öldü. Salgının cadılar yüzündenortaya çıktığı da söylendi. Zararsız erkek ve kadınlar evlerindenalınıp hastalığın yayılmasını önleme amacıyla yakıldı. Kedilerin iseparlayan gözleri ve geceleri dışarıda çok dolaşmaları yüzünden bu"cadıların" büyülü hayvanları olduğu düşünülüyordu. Binlerce kedikatledildi.

Aslında Avrupalılar kedileri öldürerek salgına karşı en birinci savunmahatlarını kaybetmiş oluyorlardı. Çünkü veba salgını, öteki adıylaYersinia Pesüs yaygın bir fare biti tarafından taşınıyordu. Ortaçağdaher yer fare doluydu. Kanalizasyon ilkeldi. Caddeler insan dışkısı, çöpve ölü hayvan artıklarıyla doluydu. Kara veba, hastalığı taşıyanbitlerin fareler yoluyla yayılması sonucu artmıştı.

Cenevizlileri Avrupa'ya geri getiren gemide insanlarla birlikte karayaçıkan fareler hastalığı taşımışlardı. Limanda yaşayan bir sürü kediöldürülmemiş olsaydı fareleri yiyeceklerdi ve hastalık yayılmayacaktı.Ancak bu kemirgenler kontrolsüz kaldı ve getirdikleri hastalığıkorumasız binlerce eve yaydı.

14. yüzyılda salgın hastalık Avrupa'da beş kez daha baş gösterdi.Salgın sona erdiğinde nüfusun üçte birinden fazlası ölmüştü. Kedileröldürülmemiş olsaydı ölüm oranı çok daha az olurdu.

Alıntıdır..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder